Nur.gen.tr
Bismillah her hayrın başıdır.
Sayfa(1-16):

İKİNCİ REMZİN MÜHİM BİR ZEYLİ

 Yine Kenzü’l-Arş duasının feyzinden gelen ikinci nükte-i tevafuki-yedir. Bu nükteden nümune için üç misal

BİRİNCİSİ

Sûver-i Kur’âniyenin aded-i hurufatı üç binde tevafukatı pek harika ve mu’cizanedir. Mesela: En kısa sûre olan Sûre-i Kevserin hurufatı, ebcedi makamı üç bin olmakla;

 Hem Sûre-i Yâsin’in üç bin adedi hurufuna; Hem Sûre-i Furkan’ın üç bin, Hem Sûre-i Fatır’ın üç bin, Hem Sûre-i Vessat’ın üç bin, Hem Sûre-i Sad’ın üç bin, Hem Rad’ın üç bin, Hem Rum’un üç bin, Hem Zuhruf’un üç bin, Hem Sûre-i Şura’nın üç bin, Hem İbrahim’in üç bin… bu sûrelerinin üç bin hurufatına tevafuku ve on bir sûrenin bu üç binde birbiriyle muvafakatı ve mutabakatı bilbedahe tesadüf işi olamaz. Belki i’caz-ı Kur’ânın bir şu’lesidir ki, hurufata serpilmiştir ve yaldızlamasıdır.

Hem en kısa sûre olan Sûre-i Kevser hurufunun makam-ı ebcedisi olan üç bin adediyle; en uzun sûre olan el bakaranın örfi yani kelam hükmündeki kelimatının üç bin adedine ve Âl-i İmrânın hakîki kelimatının üç bin adedine ve Sûre-i Nisa kelimatının üç bin adedine tevafuku elbette kör tesadüfün işi değil. Ve rast gele ve şuursuz ve ittifaki  bir vaziyet olamaz. Belki sırrı i’cazın bir cilvesinin şua-ı ile bir intizamdır. Böyle büyük tevafukatta küçük küsurat, münasebat-ı tevafukiyeyi bozmadığın-dan nazara alınmamalı.

İKİNCİ MİSAL

Sûre-i إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ in i’cazkar bir tevafukundan bahs eder.

Şöyleki: Sûre-i Kadr’in yüz yirmi harfi var. Gayr-i melfuz hemze sayılmazsa yüz on dört sûver-i Kur’âniyeye tevafukla işaret eden yüz on dörttür. İşte bu adetle  إِنَّا أَنزَلْنَاهُ kendi ile beraber on sûrenin hurufatının adetlerine ve on sûrenin kelimatının edetlerine ve on sûrenin adetlerine tevafuku , herhalde şuursuz hikmetsiz tesadüfün işi olamaz. Belki ma’nevî ve lafzi bir i’caz-ı Kur’ânının  bir şuâı hurufata aksedip tanzim ile yaldızlanmış.

Evet, إِنَّا أَنزَلْنَاهُ    ile bareber Duha, Elem Neşrahleke, Zilzal, Tekasür, Ma’un, en evvel nazil olan nısf-ı evvel Alak, Ve’t-tin, Kâria, ve Hümeze olan on sûrenin, bu tevafuku bozmayan küçük küsürattan kat-ı nazar, yüz adedine tevafukları olduğu gibi; yine sûre-i  إِنَّا أَنزَلْنَاهُ      Fecr, Abese, Mürselat, Buruc, Müteaffin, İnşikak, Nâziat, Neb’e, Münafikun, Cum’a olan on sûrenin yüz küsur aded-i kelimatına yüzlükte mânidar tevafuk etmekle bera-ber; إِنَّا أَنزَلْنَاهُ    hurufatı Sûre-i İsra, Kehf, Ta Ha, Yusuf, Hud, Yunus, Nahl Enbiya, Mü’minun, Tevbe, Maide olan on bir sûrenin her birinin yüz küsür edetlerine mânidar tevafukları ve bu sûrelerinde bu tevafuk-u gaybiyye zımnında birbiriyle tevafukları içinde binler tevafuk bulunduğu halde, hiç mümkün olurmu ki tesadüf içine girebilsin.? Hiç mümkünmüdür ki, bu tevafukun uçlarında mühim nükteler, işaretler bulınmasın.?

Kelimenin manası için üzerini çift tıklayınız.
 | 
Pharmaceutical Track & Trace System İlaç Takip Sistemi